Ana içeriğe atla

Toplumsal Cinsiyet eşitliği, 1957 yılında benimsenen Roma Antlaşması'nın "eşit değerdeki işe eşit ücret” ilkesinden hareketle, kadın ve erkek arasında ortaya çıkan ayrımcılığın ve eşitsizliğin giderilmesini amaçlayan bir temele dayanmaktadır. AB tarafından benimsenen bu kavramla şu hususlar açık şekilde belirlenmiştir: Kadınlar ve erkekler için eşit ekonomik bağımsızlık; eşit değerde iş için eşit ücret; karar vermede eşitlik; haysiyet, dürüstlük ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddeti sona erdirmek. Böylece Toplumsal Cinsiyet eşitliği, özellikle kadının kamusal ve özel alanda hukuki ve ekonomik haklar açısından erkekle eşitlenmesi için yapılan süreçlerin bütününe verilen addır. Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi toplumsal cinsiyet eşitliği eylem planı kadınların toplum içerisinde yaşadığı dezavantajlı konumlarının tespit edilmesi ve bu sorunların çözülmesi amacına yöneliktir. Bu hedef, Anayasamızın 10. maddesinde ifadesini bulan “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz” yaklaşımıyla uyumludur.

Eylem planı ile kadın-erkek eşitliği konusunda farkındalık oluşturulması yanında kurumsal süreçlerde cinsiyetler arası fırsat eşitliğinin sağlanmasına yönelik önlemler alınması hedeflenmektedir. Toplam 6 temel alanda 26 eylem tanımlanmış, bu eylemleri hayata geçirmede etkili olacak uygulama araç ve yaklaşımları ortaya koyulmuş, her bir uygulamanın hangi birim/birimlerce icra edileceği belirlenmiştir. Ayrıca, her bir eyleme ilişkin izleme süreç ve yöntemleri de tanımlanmıştır.